Türkiye’de kadın, çocuk, gençlik, engelli ve sosyal haklar alanlarında çalışan STK’ların sayıları artıyor ve bu STK’lar gitgide daha etkili çalışmalarda bulunuyorlar.
Son yıllarda, hak temelli çalışan STK’lar için, kamunun çeşitli sosyal alanlara ayırdığı kaynakların izlenmesi, bu harcamaların arttırılmasına yönelik politika üretim sürecinin etkilenmesi ve sosyal harcamaların boyutlarının kamusal alanda konuşulur hale gelmesi günümüzde önemli savunuculuk alanlarını oluşturuyor. Buna hepimiz şahit oluyoruz.
STK’lar bir çok sosyal harcama alanında öneriler oluşturuyorlar, sosyal harcamaların kapsamını, kalitesini ve etkinliğini tartışmaya açıyorlar. Ancak bu çaba, bu alana kamunun ayırdığı kaynak ile birarada değerlendirilemediğinde tartışmanın bir ayağı hep eksik kalıyor. Hizmetin kapsamına, kalitesine ve etkinliğine ilişkin STK’larca önerilen bir çok talep karşısına bütçe yetersizliği kısıtı sıkça bir engel olarak çıkarılıyor. Diğer yandan kamunun nereye ne kadar harcadığının maliyeci ve iktisatçı olmayanlar için ulaşılması neredeyse imkansız bir bilgi olagelmesi, hak temelli çalışan ve işdünyasınin temsilcileri olmayan STK’ların tartışmaların dışında kalmasını da doğuruyor.
Karşımızda adeta “teknik” bir bilginin iktidarı var. Bu iktidarı ise bu bilginin yayılması, şeffaflaşması ve herkes tarafından ulaşılabilir olması ile zayıflatabileceğimize inanıyoruz. Bu nedenle, kamu harcamalarını izlemeye yönelik bilgi ve kapasiteyi artırmayı kurumlarımız için önemli bir hedef olarak görüyoruz.
Uzun yıllardır önümüzde duran bu hedefe ulaşabileceğimizi görmemiz için bir çok ön çalışmanın yapılması gerekti. Bu çalışmaların başında çalışma alanlarımızı oluşturan sosyal hizmet ve yardım, sosyal güvenlik, sağlık, çocuk, gençlik, engelli gibi konularda kamu harcamalarını izlemenin mümkün olabilmesi için iktisatçı olmayanlara yönelik kılavuzlar, el kitapçıkları oluşturmak geliyordu.
Bu kılavuzlar, bu alanlarda çalışan akademisyenlerin ve bürokratların katkılarıyla STK Eğitim ve Araştırma Birimi’nin çalışmalarıyla oluşturuldu. Bu kılavuzlarda bilgiler ve yöntemler esas olarak bütçe belgeleri, planlar ve yıllık programlar, idarelerin stratejik planları ve akademik araştırmalar gibi “makro” belgelere dayalı olarak yapıldı. Ama kılavuzların STK’larla birlikte gerçekleştirilen ilk eğitim programından sonra olgunlaştığını hemen vurgulamakta yarar var. Çalışma alanları nedeniyle kamunun verdiği sosyal hizmetler alanındaki gelişmeleri izleyen hak temelli STK’ların alandaki çalışmalara katılarak/izleyerek edindikleri “mikro” bilgi ve deneyimleri kılavuzlara katmaları çeşitli alanlardaki kamu harcamalarının izlenebilmesi için bir platform kurmaya yönelik hikayemizin dönüm noktasını oluşturdu.
Artık, iktisatçı ya da maliyeci olmasak da çeşitli alanlarda kamu harcamalarını izleyebileceğimize ilişkin güvenimiz var. 2009 aralık ayında gerçekleşen ilk eğitim programından sonra, Ocak 2010 tarihinde, 2010 yılı bütçe kanunu yayınlandıktan hemen sonra bilgisayarların başına oturarak bütçeyi izlemeye koyulduk. Nitekim 29-30-31 Ocak 2010 tarihlerinde 32 STK’dan 45’e yakın temsilciyle ilk Kamu Harcamaları İzleme Kampı’nı gerçekleştirdik.
Bu ilk kampımızda sosyal koruma, çocuk, gençlik, engelli, askeri ve çevre alanlarında çalışma grupları oluşturduk. Sosyal koruma harcamalarını izlemeyi ve görüşlerimizi yazmayı tüm katılımcılar olarak, diğer alanları ise gruplara ayrılarak gerçekleştirdik. Biraraya getirdiğimiz metin ise artık sadece bir redaksiyona ve sayfa düzenine ihtiyaç duyuyordu. Aramızda para topladık ama gönüllü profesyoneller hep yanımızda oldu.
Birlikte oluşturduğumuz bu mektubu milletvekillerine yollamaya ve kamuoyuyla paylaşmaya karar verdik. Kampa katılan 30 STK konuyu yönetim kurullarına taşıdı, onay aldı ve mektubumuzu 30 STK‘nın imzasıyla TBMM’ye yollamaya karar verdik. Bu arada ürünümüzün gücünden cesaret alarak kısa bir süre için kampa katılamayan STK’ların da imzasına açtık. 45 STK’dan hızlaca olumlu cevap aldık.
Yaşadığımız katılımcı süreç, elde ettiğimiz bilgi ve deneyim ilk mektup milletvekillerine yollanır yollanmaz bir platform şeklinde örgütlenme niyetimizi güçlendirdi.
Kamu Harcamalarını İzleme Platformu, kamunun vatandaşlardan topladığı vergileri harcama kararını verdikleri, parlamentonun kendisine verilen bu en önemli görevlerden birini yerine getirdikleri süreci izlemeyi, bu sürecin seffaf olması için çalışmayı ve sosyal harcamaların arttırılması ve etkin kullanımını savunmayı amaçlamaktadır. Bu amaçla çalışmayı sürdüreceğiz.
Katılımınızı bekleriz.